yalnız kaldınız sanırsınız,
biliyorum.
yalnız bırakılmışsınız,
biliyorum.
II
ötesi var:
yalnızlık
müziğin bile seni dinlemesidir.
yalnızlık
insanın kendine mektup yazması
ve dönüp-dönüp onu okuması
yalnızlığın da ötesidir.
“..hemen atlamış mıydı kadın? yoksa bir süre durup aşağıya, o hiç de uzakta olmayan parke taşlarına bakıp ölüp ölmeyeceğini hesaplamış mıydı? ikinci kattan atlayıp ölmek zordur. ne düşünmüştü? belki “ölmem, kurtulurum,” demişti atlarken. “bir-iki kırıkla hayatta olmam gereken yere kabul edilirim, fark ederler sonunda beni.” belki demedi, belki kararlıydı ölmeye ve belki sakat kalabileceğini düşünecek kadar akıllı da değildi. her ne geçtiyse kafasından, sonunda şansı yaver gitmişti işte..”
_gölgelerçekildiğinde
zaman zaman döner bakarsın, sorgularsın ya hani kendini.. “bu muydu?” dersin, “bunun için miydi hepsi?..”
hayal kırıklıkları vardır elinde, hafif de pişmanlık. söyleyecek sözün bile kalmamıştır, o denli tükenmişlik..
ama dönüşü yoktur. sen seçmişsindir. herkese, herşeye rağmen; senin kararındır. bunu seçmeseydin ne olacaktı, asla bilemezsin. merak etmeyi de bırakırsın artık.
ne yapmalı bilemezsin.
kalırsın.
düşünürsün.
vazgeçersin.
devam edersin.